1."Ata" lafını sevmezdi...
"Atatürk" hitabını ilk kez dönemin Türk Dil Kurumu Başkanı bir konuşmasında kullanmış . Mustafa Kemal de çok beğenerek soyadı olarak almıştı. Kendisine "Ata" diye hitap edilmesinden hiç hoşlanmazdı.
2. En sevdiği yemek...
Manastır Askeri Lisesi yıllarından kalan bir alışkanlıkla hayatı boyunca en sevdiği yemek 2. En sevdiği yemek...
3. En büyük hayali dünya turuna çıkmaktı...
Ömrü yetseydi bir dünya turuna çıkıp Türk dili ve tarihi üzerindeki çalışmalarını genişletmek en büyük hayaliydi.
4. Başucu kitabı "Çalıkuşu"ydu...
4. Başucu kitabı "Çalıkuşu"ydu...
Binlerce kitabı vardı. Ama bunların arasında bir tanesini hayatı boyunca hatta cephede bile başucundan ayırmadı. Reşat Nuri Güntekin'in
5. Kabul salonundaki at yavrusu...
Atlardan sonra en sevdiği hayvan köpekti. "Fob" adını verdiği köpeği Gazi'nin yatağının
6. Tam bir salon adamı...
En sevdiği dans valsti.
7.
8. Dolabında laciverte yer yoktu...
Takım
9. Ölçüleri...
Boyu 1.74 idi. Hayatinin son dönemlerine kadar 76 olan kilosu
10. Rumeli şivesi...
Özenli ve temiz bir Türkçe konuşurdu. Ancak bazı kelimeleri Rumeli şivesiyle telaffuz ederdi.
11. Hazin bir hikaye...
Hayatında bir dönem çok önemli yer tutan Mustafa Kemal'in
12. Cumhurbaşkanlığı'ndan
Hayatının çoğunu geçirdiği savaş cephelerinden sonra Cumhurbaşkanı olarak geçirdiği yıllar ona bir tecrit yaşantısı gibi geliyor çok sevdiği halkından ve sade bir vatandaş
13. Papa'nın temsilcisine elbise...
Kıyafet Kanunu çerçevesinde tüm din adamlarının dini kıyafetleriyle sokağa çıkmaları yasaklanınca Monsenyör Roncalli'ye kendi terzisi Kemal Milaslı eliyle bir koleksiyon hazırlattı.
14. Kendisi tıraş olmazdı...
Sabah kahvaltılarıyla arası hiç hoş değildi. Yataktan kalkar kalkmaz odasındaki divanın üzerine bağdaş kurarak oturur günün ilk kahvesini sigarasını içerdi. Bir özelliği de kendi kendine tıraş olmamasıydı.
15. Düzen takıntısı vardı...
Evinde çevresinde hatta konuk olduğu evlerde bile eğri duran eşyaları düzeltmeden rahat edemezdi.
16. Hoş görülü lider...
Köylünün birinin gazete kağıdına sardığı tutumu içmeye çalışırken eli yanmış "Alın bunu kendi içsin" diyerek Atatürk'e küfretmişti. Mahkemeye çıkarılacaktı. Atatürk olayı dinledikten sonra "Onu mahkemeye vereceğinize doğru dürüst sigara içmesini temin edin" dedi.
17. Sigara pazarlığı...
Hastalığının başlangıcında kendisini muayene eden Dr. Fissinger günde kaç paket sigara içtiğini sormuş; Atatürk "sekiz" demişti. Doktor bunu günde bir pakete indirmesi gerektiğini söyleyince gülümseyerek cevap vermişti: "Ben zaten bir paket içiyorum. Bundan sonra bunu sizin izninizle yapacağım".
18. Bu nasıl halkçılık?
Bir sabah milletvekilleri ile trene binmişti. Kondüktörün milletvekillerinden bilet parası almamasına şaşırmış nedenini sormuştu. Trenin milletvekillerine bedava olduğunu öğrenince epey sinirlenmiş, "Ne de güzel halkçılık ama" demişti.
19. Laiklik adam olmaktır!...
İlk mecliste bir oturum sırasında üyelerden biri laikliğin ne manaya geldiğini anlamadığını söyleyince Gazi çok sinirlenmiş ve elini kürsüye vurarak bir din bilgini olan üyeye cevap vermişti: "Adam olmak demektir hocam, adam olmak!"
20. Kurbanları bağışlardı...
Gittiği yurt gezilerinde kendisi için kurban edilen hayvanlara bakamaz böyle durumlarda sırtını döner yada kesilmelerini engellerdi.
21. Yabancı dile merakı...
Askeri lisede öğrenmeye başladığı Fransızca'yı sonraki yıllarda geliştirdi. Zengin bir kelime bilgisi vardı. Konuşurken araya Fransızca sözcükler de eklerdi.
22. Fasulyesine poker...
Kumardan hoşlanmaz ama arkadaşlarıyla fasulyesine poker oynardı. Oyun sonunda kazandıklarını iade ederdi...
23. Kan görmeye dayanamazdı...
Cephelerde düşmanla göğüs göğüse savaşmış biri olarak en ilginç özelliği savaş meydanları dışında kan görünce fenalaşmasıydı.
24. Kulakları duyan tek kişi...
Fransız tarihçisi Herriot Ankara'ya geldiğinde Gazi'nin kulaklarının duyuyor olmasına şaşırmış anılarında bunu esprili bir dille anlatmıştı: "T.C'de bir tane kulakları duyan kişi var onu da Cumhurbaşkanı yapmışlar".
25. Bir ricası baş açtırdı...
Bir gün halk arasında dolaşırken çarşaflı bir kadına rastlamış "Hafız Hanım benim hatırım için başındaki örtüyü açar mısın?" diye sormuştu. Kadın baş örtüsünü açarak Atatürk'ün önünde eğildi ve ellerini öptü.
26. Bilardo ve yüzme...
Sportmen kişiliği vardı. Her gün ata biner, yüzmeye gider ve bilardo oynardı.
27. En başarılı ders...
Eğitim hayatı boyunca en başarılı dersi matematikti. Pozitif bilimlere ilgisi hayatı boyunca sürdü.
28. Yağcılara geçit yok...
Yağcılığa çok kızardı. Bir akşam sofrası da kendisine gereksiz şekilde iltifat eden Abdulhak Hamit'e müdahale etti.
29. Son yılbaşı gecesi...
1937'yi 1938'e bağlayan son yılbaşı gecesini Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras ile baş başa geçirmişti. O gece dolabındaki bazı elbiseleri bakana hediye etmişti.
30. Köşkteki güvercinlik...
Kuşları çok severdi. Çankaya Köşkü'nde özel bir bakıcının ilgilendiği güvercinliği vardı.
Devamı: http://www.yenimakale.com/ataturk-ile-ilgili-bilinmeyenler-ve-duyulmayanlar.html#ixzz1nUekalzG
0 yorum:
Yorum Gönder
Lütfen Bu Yazı Hakkındaki Düşüncelerinizi Yazınız